Duvardaki saatin saniyeleri etrafındaki hiçbir şeyi umursamaksızın ilerliyor. Hiçbir şey onu durduramıyor ve ne olursa olsun o ilerleyecek. İşte tam da böyle bir biyolojik saat her bir hücrelerimizin içerisinde hiç durmaksızın işlemektedir. Saat ilerledikçe hücrelerimizin çalışması yavaşlamakta, en değerli ürünlerinden biri olan elastin azalmakta ve yer çekimi denilen inatçı kuvvet tüm dokularımıza asılarak aşağıya çekmekte. Savaşı onların kazandığının ilk işaretleri ise YAŞLANMAK.
Önce derinin elastik kuvvetleri direncini kaybeder, sonra da vücudumuzu kaplayan kumaşımız kollagen desteğini yitirmeye başlar. Kumaş incelir. Bunlar yapımızı meydana getiren ana taşlardır. Bir taraftan yitirilenin yerine yenisinin konulması gerekir. Oysa üretim mekanizmaları yorulmaya başlamıştır ve gençlikteki kadar hızlı değildir. Beslenme düzensizliği var ise, hele ki sigara ile dostluğunuz var ise üretim fabrikalarınız çok hırpalanmış demektir. Güneşe aşırı maruz kaldıysanız, solaryum denilen çılgın cihazı seviyorsanız üretim döngünüz daha da zarar görmüş ve elastin yıkımınız daha da artmış, oksidatif artıklar konusunda vücudunuz tam bir çöplüğe dönmüş demektir. Bu sarsılmış yapılara yerçekimin de yıllarca, hiç durmadan asıldığını eklediğimizde sürecin nasıl geliştiği gözümüzün önünde daha net belirir.
Sözünü ettiğim bu süreçler tüm vücudumuzu etkilemesine rağmen siz bir insan yüzünü kafanızda canlandırdınız. Oysa karın derisinde, memelerde, genital bölgede, kalçalarda, tüm bu olaylar yaşanır. Fakat biz yaşlanmayı yüz görüntüsü ile eşleştiriyoruz genellikle. Çünkü yüzümüz kimliğimizdir ve hakkımızda en değerli bilgiyi o verir. O yüzden bu makalemizde yüz merkezli bir yaşlanmayı konuşmayı tercih edeceğim. Takibinde de yüz estetiğinde neler yapıldığından konuşacağız.
Yüzümüz yaşlanmaya başladığında önce görünen cilt kalitesi kaybolur. Cildiniz parlaklığını kaybeder, pembeliklerin yerini sarı-kahve rengi matlık alır. Yüzümüze dolgunluk veren yağ adacıkları vardır, ki yaş ile birlikte onun da hacminde genellikle azalma vardır. Bu yağ adacıklarını olması gereken yerde tutan bağlayıcı ligamanlar (asıcı bağlar olarak düşünün) da gevşemiş ve yağ adalarını taşıyamaz hale gelmiştir. Erken yaşlanmada göz altındaki yağ adası ile yanak yağ adası birbirinden ayrılmaya başlar. Çünkü her ikisini asan bağlar farklıdır ve yanak yağ adası daha ağır, yerçekimi tarafından daha çok çekilebilir pozisyondadır. Bizler bunu göz altımda hale şeklinde bir oluk oluştu diye tarif ederiz. Çoğumuz alt göz kapağında torbalanmam oluştu desek te bu genellikle doğru bir tespit değildir. Olup biten yanak yağının aşağı hızla göç etmesi ve göz altı yağlarımızın ortada tek başına kalmasından dolayıdır. Elbette göz altındaki yağı sınırlayan zarlar da gevşemiştir ama asıl mekanizma bu şekilde gelişir. Buna evre 1 diyebiliriz. Yaşlanma devam ederken yanak yağları iyice aşağı iner ve burun kenarımızda buluna olukların derinliğini arttırır, işte buna da evre 2 diyorum ben. Aynı süreç devam ederken hemen çenemizin kenarında sarkmalar ortaya çıkar. Benzerliğinden dolayı buldog köpeği yanağı olarak ta tarif edilir bu görüntü. Evre 3 e gelinmiştir artık. Eş zamanlı olarak göz kapağı ve kaşlarda düşüklük ve sarkmalar çeşitli evrelerde eşlik etmeye başlayacaktır. Boynunuz da bu karmaşaya katılır ve sarkar ise evre 4. Buraya kadar anlatılan süreç yetmezmiş gibi bir de, yüz germe (facelift) konusunun üstatlarından Oscar Ramirez bilgi dağarcığımıza kemik erozyonlarını da soktu. Osteoporoz ile gelen kemik kayıpları da diyebiliriz buna. Kemiklerimiz de hacim kaybeder. Yaşlılarda yada menopoz sonrası hep kemik erimesinden söz ederiz ama nedense yüz iskeletimizdeki erimeler hiç aklımıza gelmez. Gözünüz aydın artık oldukça yaşlısınız…
Hayatınızı şu ana kadar umarım mutlu yaşamışsınızdır. Önemli olan yaşamın süresi değil kalitesidir çünkü. Bu noktadan sonra yaşam kalitenize ve yaşam sevincinize cerrahi olarak ne katabileceğimizi konuşabiliriz artık.
Yukarıda yaşlanmaya dair bazı evreleri açıklamaya çalıştım. Şimdi bu evrelere göre yüz estetiği amacı ile neler yapılması gerektiği konusunda fikirlerimi sizinle paylaşacağım. Bazı düşüncelerimi çok radikal bulabilirsiniz. Bunlar kişisel düşüncelerimdir ve diğer meslektaşlarımın uygulamaları ile ilgili bir atıfım yoktur. Herkes bir şekilde kendi görüşünü savunacaktır.
Amuda kalkarak hiç fotoğraf çekildiniz mi bilmiyorum ama böyle bir fotoğraf çekilirseniz yüzünüzde bir çok problem düzelir ve daha genç görünürsünüz. Yukarıda da problemlerin mekanizmasından söz ettik, önemli oranda yerçekimi ve yağ kastıklarının, adalarının aşağı yer değiştirmesi olduğundan söz ettik. Öyle ise ilk yapılması gereken sarkmış olanı olması gereken yere kaldırmaktır. Yöntem seçiminde bazı kriterlerim var. Yukarıda sözünü ettiğim yaşlanma mekanizmalarından yola çıkarak evre 1 ve 2 için yapılması gereken orta yüz germe (midface lift) işlemidir. Neresidir orta yüz? Orta yüz burunun kenarlarındaki oluk, dudak kenarlarının yatay hizası ve gözümüzün dış sınırından aşağı çizilerek elde edilen alanın adıdır. Bu çeşitli şekillerde yapılabilir. Saçlı deriden yapılacak bir kesi ile girerek endoskopik olarak orta yüze ulaşılabilir yada alt göz kapağında kirpik dibinden yapılacak bir kesi ile orta yüze ulaşabilirsiniz. Her ikisini aynı anda yapmanız da gerekebilir. Bazı cerrahlar her iki şeklide ağızdan açılacak bir kesi ile birleştirebilmektedir. Göz altındaki deri bölgesinde fazlalıklar var ise yada burun yakın yerlerde çukurlar var ise kirpik dibinden bir kesi yapılması kaçınılmazdır. Kendi vakalarımın çoğunda kirpik altından kesi mutlaka yapıyorum. Ağız içinden kesi uygulamasını genellikle yapmıyorum. Sadece saçlı deriden girilecek ise endoskopik olarak yapılması şarttır. Başka türlü orta yüze ulaşıp görmeniz mümkün değildir. Orta yüzü yukarı çıkarabilmek için kemik zarı (periost) ile orta yüz yumuşak dokusunun bağlantısının tamamen serbestlenmesi gerekir. Bununla birlikte cildimizi kemiğe bağlayan ligamanların da serbestlenmesi gerekmektedir. Ancak bundan sonra yağ yastıklarını (özellikle bichat fat pad) istediğimiz seviyeye kalıcı olarak yükseltebiliriz estetik bir yüz gençleşmesi elde edebiliriz. Gözümüzün alt sınırındaki kemikte iğne kalınlığında delikler açılarak yükseltilen dokular gevşeyemeyecek şekilde sabitlenir buralara. Ardından tüm kesiler özenli bir dikiş tekniği ile kapatılır. Eğer evre 3 ve 4 aşamasına ulaştıysanız yüz estetiğinde, orta yüz germe – midface lift yetersiz kalacaktır. Bu işlem çene sınırından aşağı sarkan dokuları kaldırmaya yetmez. Zaten bu noktadaki dokuların kalkması gereken yer tam 90 derece yukarısı değil, kulak yönündeki bir vektördür. Bu nedenle kulak önünden başlayıp, kulak arkasına dönen bir kesi ile yanak dokuları serbestleyerek yanak germe yapılır. Elbette gerilen şey sadece deri değil, SMAS adını verdiğimiz doku burada önem teşkil eder. SMAS hakkında çok konuşulabilir ama bu seviyede teknik bilgi şu an bu makalenin amacı dışındadır. Boyun müdahaleleri de bu kesi sırasında gerçekleştirilir. Elbette üst göz kapağı ve kaş kaldırma uygulamaları kendine özgü kesilerle ayrıca yapılmaktadır. Bunu başka bir makalede daha detaylı konuşacağız.
Peki, sarkmayla mücadele ettik , aşağı yer değiştiren yağ adalarını da yukarı taşıdık. Hatta yanak ve boyun germeyi de yaptık, sorunlar bitti mi? Elbete, hayır. Yaşlanma mekanizmaları içerisinde yüz iskeletindeki erimelerden (osteoporoza yada diş kayıplarına bağlı) dolayı hacimsel kayıplar oluşabileceğini biliyoruz. Bazı hastalar var ki, midface yapıp ta yukarı kaldırabileceğiniz yeterli hacimde yağ yastığı bulunmaz, yada yetersiz miktardadır. Bu hastalar da midface lift sonrasında estetik anlamda dah a iyi bir yüze kavuşmaktalar fakat o kemik volümü de ekleme şansımız olur ise daha anatomik bir çözüm üretilmiş olur. Bu amaçla malar bölgeye yağ dolgusu yada implant (protez) uygulanabilmektedir. Malar implantlar (elmacık protezi) aynı seansta yerleştirilerek üzerinden midface yapılabilmektedir. Yağ dolgusu da uygulanabilmekle birlikte yağ greftlerinde ciddi bir miktar erime olasılığı, ek seans gerekmesi olasılığından dolayı benim için ikinci plandadır.
Başka ameliyatlarla birlikte yapılabilir mi?
Elbette, hatta lütfen başka işlemler ile birleşsin. Çünkü, hastalarım genellikle aynaya bakıyor ve hoşnut olmadıkları bir yada birkaç nokta görüyor. Ama sorun genelde globaldir. Yüz estetiği bir bütündür ve yüzdeki tüm yapılar birbirini direkt etkilemektedir. Yüz germenizi, midface ile, göz kapağı ile, kaş ile, burun ameliyatı, kulak ameliyatlarınız ile çok rahat birleştirebilirsiniz. Diğer vücut bölgelerine ait işlemler hali ile kombine edilmesinde hiç bir problem yoktur. Yeter ki uzun ameliyat sürelerine yönelik medikal bir sorununuz olmasın.
Yüz Estetiği ameliyatları için doğru yaş nedir?
Yüz estetiği için öyle özel bir formül ve yaş sınırı olamaz. Yukarıda tarif ettiğim problemleri yüzünüzde ne zaman görürseniz ve bu görüntüden kurtulmak isterseniz o yaş doğrudur. Bazı sarkmaların direkt olarak yaş değil de sizin anatominizle de ilgili olabileceğini unutmayın. Yine de midface için orta yaş, evre 3-4 için söz ettiğimiz yanak germe (face lift) için ileri yaş denilir ama bunlar kişiden kişiye değişebilir.
Yüz Estetiği ameliyatına girerken ve hemen sonrasında beni ne bekleyecek?
Ameliyat genel anestezi altında yapılacak. İşlem midface için 2,5 saat, yanaklar da eklenir ise 4 saat civarında sürer. Göz kapakları 30 dakika fark eklenir, kaş yada temporal lift için 1 saat süre eklenir. Ameliyat sonrası göz altında 5 gün kalmak üzere kağıt bantlar yapıştırılmış olacak. Yanak germe de yapıldı ise elastik bir bandajınız olacaktır. Genellikle dren kullanmıyorum. Şişlik ve morluklar bu ameliyatın doğasında vardır. Bunu dert etmemelisiniz 2-3 hafta sürecektir. Ameliyatınızdan 10 gün sonra fondöten ile çok rahat kamufle edebileceğinizi düşünüyorum.
İp kaldırma ile yüz estetiği işleminden ne ölçüde fayda görürüm?
“Su ile kayanın savaşında su daima kazanır. Kazanım sadece zaman meselesidir. Suyun kazanması onun gücünden değil sürekliliğindendir. ” Bu değişi duymuş muydunuz. Anlamı şu, su o küçücük damlaları ile o mermeri, kayayı oyar, çünkü sürekliliği vardır. Yüzünüzdeki elastik güçlerin kaybı ile yerçekimine emanet edilen o dokuları kalıcı bir şekilde iplerle yükselteceksiniz ve yerçekiminin sürekli inadı karşısında galip geleceksiniz. Derinizdeki fazlalıkları da atmayacak toparlanmasını bir şekilde sağlayacaksınız. Bu tarz bir çok uygulamanın tanımlandığını biliyorum ama asla uygulamama yönünde ön yargılarım var.Kalıcılığı bir yıl bile olmayan, geçici ve pahalı uygulamalardır.
Yüzüme kendi yağımdan dolgu yaparak da sonuç alamaz mıyım?
Yağ dolguları bir çok amaçla kullanılabilir ve doğru yerde güzel sonuçlar alınabilir. Özellikle eriyebileceği ve birden fazla seans gerekebileceği hasta tarafından kabul edildikten sonra sorun yok ama bu “ doğru yer “ konusu çok önemli. Düşünelim birlikte. Yüzünüzde, yanağınızda bir miktar sarkma var , göz altında hale şeklinde bir oluk ortaya çıkmış, burun kenarı oluklarınız derinleşmiş. Sizde sarkmış olan bu yapıyı yağ ile doldurarak germeyi mi hedefleyeceğiz? Bunun sarkmış ve küçülmüş bir memeye toparlama yapmadan protez (slikon) koymaya benzer bir durum bu. Germe işlemleri ile birlikte kombine edilebilir elbette, ama miktarı ve lokalizasyonu yine de önemli olacaktır. Göz altı oluklara yağ uygulamasını aklınızdan bile geçirmeyin lütfen. Bu bölgenin çok özel bir lenfatik yapısı vardır ve bu uygulamadan dolayı yüksek komplikasyon oranları ile karşılaşabilirsiniz (sadece dış örnekler değil, kendim de yaptım geçmişte, oradan biliyorum).
Yüz Estetiği ameliyat olmadan ne yapabilirim?
Sosyal medyada ameliyatsız yüz germe (facelift) fantezisi çok ünlüdür. Zaten bilimsel bir platformda savunan da pek yok. Bu çok talihsiz bir ifadedir. Belki deride sıkılaşma denilebilir. Bunu sağlayacak bir çok teknolojik alternatifler vardır. Denenebilir, bu beklenti seviyenizle de ilgilidir biraz. Mucize ve ameliyat ile aynı başarıyı beklememelisiniz. Belki biraz düz mantık olduğunu düşünebilirsiniz ama “attığım taş, ürküttüğüm kuşa değmeli” mantığı ile çalışıyorum. Sonuna kadar cerrahi taraftarıyım. Bazıları bunu agresif bulabiliyor ama birilerinin de bunu yapması gerekiyor.
Cilde yönelik ne önerirsiniz?
Güzel. Anlatmış olduğumuz cerrahi manipülasyonlar sizin anatominizdeki ana iskeleti ve onun örtüsünü düzeltir. Ama tendeki o tazelik ve canlılık hissini hiç bir ameliyat veremeyecektir. Cildinizin üst katmanına yönelik olarak fraksiyonel lazerler, kimyasal peelingler, Clearlift Pixelled Q-Swiched Lazer, cilt bakımları ve dermokozmetik ürünlerin kullanımını öneriyorum. Bu minör işlemler gerçekten de önemli tamamlayıcılardır.
Kötü senaryolar neler olabilir?
Elbette bu bir ameliyat ve standart ameliyatlardaki anestezi komplikasyonları, kanamalar, enfeksiyonlar, yara iyileşme problemleri gibi sorunların yanında yüz sinirleri ile ilgili yaralanmalar, aylarca sürebilecek his kayıpları, kas hareketlerinde eşitsizlikler, yüz asimetrileri görülebilir. Ek cerrahi girişimler gerekebilir.
Peki ne kadar gençleşeceğim ve ne kadar sürecek bu etki?
Bilmiyorum 🙂 . Yo, bu şaka değil, gerçekten bilmiyorum. Yüz bölgesindeki problem olarak söz ettiğimiz o katlantılar, kırışıklıklar, sarkmalar, hacim kayıpları en son hangi resminizde yok ise o yaşa kadar geri dönmüş olursunuz. Bu cerrahi işlem ile zamanı sizin için geri alıyoruz (metabolik olarak değil tabi) ama zaman maalesef akmaya devam edecek. İyi bir beslenme, sigara dan uzak durma, cildinizi biraz şımartarak elde edilen sonucu çok uzun yıllar koruyabilirsiniz. İşlem teoride ve pratikte kalıcı bir cerrahidir. O yukarı alınan dokular ve gerilen yanak o yeni yerine yapışıyor ve orada yaşamaya devam ediyor. Bu da bize çok uzun yılları vaat ediyor.
Umarım bu makale sizlere faydalı olur. Daha fazlası için bana ulaşmaktan çekinmeyin.
Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
Google+
YouTube
RSS