Uzun zamandır beklediğimiz bahar ve yaz ayları geldi çattı. İçimiz kıpır kıpır, gözümüz gönlümüz bayram yeri. Pek çoğumuz için karnaval havasında geçen bahar bazılarımız için kabusa dönüşebiliyor. Sebebi; bahar alerjisi.. Halk arasında saban nezlesi adıyla da bilinen tıptaki adı alerjik rinit olan bu durumdan korunmak için neler yapabiliriz.
Bildiğiniz üzere Polenler, aynı tür bitkileri döllemek için havaya salınan ve rüzgarla etrafa yayılan, değişik ağırlık ve çaplardaki küçük parçacıklardır. Çocuklar ve gençler için görüntü olarak sevimli gözükse de alerjik bünyeli kişilerin kendilerini polenden sakınmaları gerekmektedir.
Polen, yılın belli sürelerinde çok büyük bir miktarda havada bulunmaktadır. Polenin en yaygın kaynakları; bahar mevsiminde ağaçlar, yaz sonuna doğru çimenler ve pelinlerdir.
Şahsen ben alerjik bir yapıya sahip olduğum için özellikle Mayıs ve Haziran aylarından polen yüzünden gözlerimde, boğazımda ve genzimde sıkıntılar yaşayabiliyorum. Genelde gözlerde kaşıntı ve batma boğazda da kuruluk ve hapşırma olabiliyor.
Peki polenlerin yaratmış olduğu bu alerjik durumda nasıl korunabiliriz ?
Kendi üzerimde yapmış olduğum gözlemler sonucu alerjimin bağışıklık sistemimin çöktüğü dönemlerde daha yoğunlaştığını farkettim. Biliyorsunuz bağışıklık sistemimiz başta düzenli ve sağlıklı beslenme ardından moral-motivasyonla doğru orantılı. Bağışıklığımızı ne kadar güçlü tutarsak alerji ve diğer pek çok şeyi bertaraf edebiliriz.
Bunun yanı sıra fiziksel korunma yöntemleri olarak; gözlük ve şapka takma, maske takma, arabalara filtre takma gibi çözümlerden de fayda sağlanmaktadır.
Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
Google+
YouTube
RSS