İlişki yaşamak için tercih edilen evli erkeklerin sayısı son zamanlarda büyük bir artış gösteriyor. Yapılan araştırmalarda, kadınların evli erkekleri daha çekici bulduğu ortaya çıktı. Çünkü elde edilmesi zor erkekler, kadınlara daha çekici geliyor. Burada tecrübesi garantili ve denenmiş bir erkeğin kalite güvencesi özendirici olabiliyor ama patent başkasına ait.
Elimizde olan mevcut verilere göre, evli erkeklerle birlikte olan kadınların önemli bir kısmının “kazanma ve elde etme içgüdüsü” ile bu tür bir ilişkilere başladıklarını görüyoruz. Hem cinsinin sahip olduğu erkeği elde etmek ve bunu bilerek yapmak, dişilik savaşından başka bir şey olamaz gibi görünüyor. Şairinde dediği gibi; “Sende olmayan her şey, sende olan her şeyden değerli gelirken, elde edince değersizleşiyor, her ne ise elde edilen…” Yani evli erkeklerle aşk yaşayan kadınların hikâyeleri iyi bitmiyor.
Evli erkekle ilişki yaşamayı seçen bir kadın, başkasının yolunda giden ilişkisine kendi hayatını çok daha kolay endeksleyebileceğini düşünüyor. Var olan ilişkiye sahip olma düşüncesine bürünen kadın, eş bulma zahmetinden kurtulabileceğini fantezileri geliştirebiliyor. Psikodinamik yaklaşımda; bu tarz bir kadın, genellikle babasının prensesidir, babası onun kralıdır ve anne bir tehdit olarak ya da kendinden aşağılarda bir yerde algılanır.
Çocuklukta kurulan ve 2 kadın ve 1 olgun erkekten oluşan bu fanteziye “2+1 fantezisi” adını veriyoruz. Böylece anne-kız ilişkisinin güvenliğinden mahrum kalınıyor. Bu kendine özgü aşırılıklarla dolu baba-kız ilişkisinin sonucunda, erişkin yaşamda belli bir kariyeri olan, güçlü ve genellikle kendinden daha yaşlı, evli ve çocukları olan erkek cazip algılanabiliyor. Fantezilerde Tanrısallaştırılan baba figürü, evli bir erkekte can bulabiliyor.
Geleceği olmayan, gerçekleşmesi neredeyse mümkün olmayan yasak ilişki, bu tür fantezileri olan bir kadını mıknatıs gibi çekebiliyor. Evli erkeğin hayatına giriş izni yoktur, çünkü gerçek dünyanın hâkimi erkeğin karısıdır, tıpkı baba evinde esas patronun anne olması gibi. Bu tür bir psikolojiye kapılan kadın, elinde olmadan evli bir erkeğe yönelebiliyor. Peki, bu tür ilişkilerin cinsel ve ilişkisel boyutunda neler oluyor?
Aşk ya da sevgi beklentisine giren, ekonomik yönden sıkıntıya düşen, heyecan ya da macera arayışına giren ya da bunalım döneminden geçen kadın, evli bir erkeğe cinselliği ön plana sürerek yaklaşabiliyor ya da bu tür erkeklerin hayatına girmesine müsaade edebiliyor. Kaçamak yaşanan cinsellik kadar heyecan verici bir eylem daha yoktur. Ayrıca evli bir erkekle yaşanan cinsellik sonunda herhangi bir bağlılık ve sorumluluk doğurmayacağı gibi, amacından şaşmayan kadın için de farklı getiriler sunabiliyor.
Evli erkekle yatağa giren kadın, erkeğin evliliğinde mutsuz olduğunu düşünerek sanki onu kurtarıyormuş düşüncesine bürünebiliyor ve kendini “iyilik perisi” olarak görebiliyor. Çünkü evli erkeklerin hepsinin aşağı yukarı bahanesi aynı oluyor: “Karısını sevmiyordur. Çocukları için evliliğe dayanıyordur. Eşiyle aralarında hiçbir cinsel çekim kalmamıştır. Artık karısıyla seks yapamıyordur ve geceleri kardeş kardeş uyuyorlardır.” Oysa işin özünde, üzerine yılların yorgunluğu ve yıpranmışlığı çöken evlilik, yasak ilişkiyle monotonluktan kurtulmaktadır.
Çünkü aile düzenini ve çocukların bakımını üstlenen eş, kocayı ihmal eder olmuştur. Bu erkeğin kendini reddedilmiş ve güçsüz hissetmesine neden olabiliyor. Evli erkek yeni ve genç sevgilisi karşısında tartışmasız bir şekilde tekrar en büyük ve en güçlü oluyor. Kendini yeniden ispat etmenin heyecanı içinde olan evli erkeğin, artık hataları ve yanlışları yüzüne vurulmuyor, ona hayran hayran bakılıyor.
Karısının karşısında sürekli irtifa kaybeden bir erkeğin, kendini tekrar Tanrı gibi hissetmesine şaşırılmamalıdır. Ayrıca evli erkek, genç sevgilisine evde neler çektiğini, karısının ilgisizliğini anlatarak rahatlıyor, evinde daha huzurlu oluyor ve yaşadığı yasak aşkın suçluluğuyla daha anlayışlı olabiliyor. Çünkü yasak ilişkiden alınan güç ve güvenle evdeki ilişki dengeye geliyor.
Evde eşin yanında güven ve emniyet duygusu doyurulurken, sevgilinin yanında anlayış ve tatmin yaşanıyor. Bu 2+1 fantezisi ve ilişkisi, ilk başlarda evli erkekle ilişki yaşayan kadınının da işine geliyor. Çünkü erkeğe tam olarak sahip olmamak iyidir, hala özgürdür, ağlama duvarı ve ihtiyaç giderici işlev henüz bir yük değildir.
Ancak yukarıdaki nedenlere ilave olarak, evli erkek çoğu zaman macera aradığından ve kendini yorgun hissettiği için, kadın ise meraktan ilişki yaşıyor ve sonunda her ikisi de hayal kırıklığına uğruyor. Sürekli olarak ikinci bir kadına sahip olan evli erkek, bu süreç içerisinde o kadına aşırı ilgili olabiliyor, daha romantik davranabiliyor. Bu tablo ilişkiyi hep sıcak tutuyor ve bunu gören kadın, bu ilgiyi kaybetmek istemeyebiliyor.
Bazen olaylar öyle bir gelişiyor ki, insan karşısındakine hiç düşünmeden âşık olabiliyor. Bu tip ilişkilerde evlilik sadece bir engelmiş gibi görünebiliyor, asla amaç ya da araç olmuyor. Bu süre zarfında, eğer erkek de kadına âşık oluyor ve istediği geri bildirimleri alıyorsa, eşinden uzaklaşabiliyor ve arafta kalıyor. Karısını boşayıp, sevgilisiyle evlenme fantezileri kurabiliyor.
Bu fanteziler bazen gerçekleşebiliyor ve evli erkek, sahiplenme içgüdüsü nedeniyle gizli yaşanan ilişkisini resmileştirebiliyor. İkinci kadının erkeğin gözünde, sorumluluk almadan sevgili olarak kaldığı sürece çekici olduğu, evlenme söz konusu olunca evdeki kadından bir farkı kalmayacağı için çekiciliğini yitireceğini de unutmamak gerekiyor.
Kadın erkeğe âşık oluyor fakat erkek kendini geri çekiyorsa işler daha da karışık bir hal alabiliyor. Bu durumda ipleri eline alan taraf erkek olduğundan, kadın duygusal olarak çok yara alabiliyor ve çırpındıkça batabiliyor. Öfkeli, kırgın ve yaralı bir hale gelebiliyor, hırsına yenik düşerek büyük hatalar yapabiliyor.İkinci bir kadının varlığı, çoğu zaman aslında kötü olan evliliklerde kurtarıcı rol oynayabiliyor. Çünkü ikinci kadının varlığını bir şekilde hisseden eşte rekabet ve kazanma duygularını harekete geçirebiliyor.
O zamana kadar evliliğinde mutsuz olduğuna, anlaşamadıklarına inanan eş, bir anda her şeyi bir tarafa kaldırabiliyor ve eşini bir başka kadının pençesinden kurtarmak için mücadeleye girebiliyor. Kendini sorgulama sürecine başlıyor ve ihmal ettiği eşine karşı daha dikkat ve özen gösterme çabasına kapılabiliyor. Erkek işlediği suçun altında eziliyor, evine dönüyor ve aile düzeni yeniden sağlanıyor. Görüldüğü gibi erkek hep kazanıyor.
Evli bir erkekle birlikte olan kadının, öncelikle bilmesi gerekir ki, kimse kolay kolay karısını boşayıp onunla evlenmeyecektir. Hatta Âdem’in eline geçen ilk fırsatta suçu Havva’ya atması gibi, sıkıntıya giren ilişki için evli erkek sevgilisini suçlayacaktır. Hayalle yaşanan bir ilişkinin hüsranla sona ermesi çoğu zaman kaçınılmaz oluyor.
Yani bir şehir efsanesi olan “evli erkeğin karısını boşayıp sevgilisiyle evlenmesi” genellikle hayal oluyor ve tüm efsaneler gibi kulaktan kulağa yayılan hoş bir söylenti olarak kalıyor. Ancak nadir olarak aksi durumlar olabiliyor ama istisnalar kaideyi bozmuyor. Üstelik sevgilisi için eşini aldatan bir erkeğin, daha yeni bir sevgili için eskisini aldatma ihtimalini de unutmamak gerekiyor.
Fakat bu istisna durumu bekleyip, evli bir erkeğe aldanmak en büyük kayıplardan biri gibi görünüyor. Gizli olan her şeyin merak uyandırdığı gerçeği her ne kadar doğru olsa da, İngilizlerin dediği gibi “Merak kediyi öldürür!” Sonuç olarak, kadınların evli erkekleri tercih etme nedenlerini şu şekilde özetleyebiliyoruz:
* Sevgi arayışı.
* Macera arayışı.
* Psikolojik bunalım dönemindeki arayış.
* Erkeğin maddi durumu.
* Merak.
* Hırs ve rekabet.
* Kıskançlık.
* Babayla ilgili çözümlenmemiş bilinçdışı fanteziler.
* Özgürlüğe olan düşkünlük.
Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
Google+
YouTube
RSS